"En iyi renk üstümüzde en iyi durandır" - Güneş Tulga

blog

Son yazılarım

“En iyi renk üstümüzde en iyi durandır”

02.12.2020.

“En iyi renk üstümüzde en iyi durandır”

Zihinleri tazeleyen, yararlı fikirler ve estetik tavsiyeler dünyasına hoşgeldiniz. Bu haftaki konumuz renkler ve renklerin hayatımızdaki önemi. Renkler söz konusu olunca hepimizin söyleyecek bir çift lafı vardır. Moda efsanesi Coco Chanel’in bir cümlesi bu konuya son noktayı koymuş:  “Dünyadaki en güzel renk üstümüzde en iyi durandır.”

Renk seçimleriniz ile zayıf veya kilolu, uzun veya kısa, hasta veya sağlıklı, genç veya yaşlı gözükmek elinizdedir.

İmaj danışmanlığı çalışmalarım sırasında renkler konusunda, – aa şu renkle bu renk uymaz.., yada – bu yıl biz bu rengi çok sattık!  – bu renk benim favori rengimdir” gibi tespitlerle pek fazla karşılaşıyorum. Bu durumda önce derin bir nefes alıp, açıklamaya girişiyorum.

Öncelikle kişinin kendi cilt, saç ve göz rengini dikkate almadan bu konuda emin olmaması gerektiğini tavsiye ediyorum. Bazen o çok sevdiği renkteki bluzun danışanımın cildini sağlıksız, hatta yaşlı gösterdiğini dile getirmek pek kolay olmuyor.

 

Moda renkleri değil bize yakışan renkleri seçmek:

Aslında giysiler çoğu zaman, renginden dolayı seçilir. Tarz ve işlev bunun ardından gelir. İnsanlar içgüdüsel olarak özel bir renk grubuna yönelirler. Ama önemli olan sevilen renkleri değil, ten, göz ve saçımızın tonuna yakın renkleri seçmektir. İster inanın, ister inanmayın üzerimizde bulundurmamız gereken renkleri öğrenir ve kullanırsak, cilt rengimiz daha sağlıklı ve gözlerimiz daha parlak görünür. Nasıl mı?

 

Doğru renklerle süper bir görüntü yakalamak:

Şöyle ki, detaylı bir ön araştırma süreci ile kişiye özel gerçekleşen bu uygulamada insanların hangi renk grubuna ait olduğu saptanır. Yani cilt, saç ve göz rengimiz gibi özelliklere göre hangi mevsim grubuna ait olduğumuz bulunur.

İyi bir danışman saç, göz ve teninizin tonunu analiz ederek, sizin kendinize özgü renk profilinizi çıkarabilir. Amaç, vücudun pigmentler sonucu aldığı göz, ten, saç rengi arasındaki uyumu, giysi renklerinde de yakalayarak kişiyi doğal bütünlük içinde göstermek, gardrobunda doğru renkleri kullanmak, ciltteki renk dengesizlikleri gidermek ve görüntüde en iyiye ulaştırmaktır. Erkekler bunu bir kravatla, kadınlarsa etkileyici bir bluz ya da yüze yakın takılacak bir eşarpla deneyebilirler.

 

Renk Analiz nasıl yapılır?

Renk analizi ana hatlarıyla şöyle yapılıyor. Soğuk ve sıcak olarak ikiye ayrılan renkler daha sonra tonlara göre farklı kategorilere ayrılıyorlar. Bu kategorileri mevsimler simgeliyor.

Bu kışın ya da yazın doğmanızla alakalı bir durum değil. Bilmemiz gereken dört ana renk grubu: İlkbahar- sonbahar sıcak, yaz- kış soğuk renk gruplarıdır. Çok az insan ilk bakışta hangi mevsim grubuna ait olduğunu bulabilir. Bu işlemi özel bir kumaş analiz seti ile gerçekleştirmek mümkündür. Şimdi size kısaca bu mevsim gruplarını tanıtmak istiyorum:

 

İlkbahar Tipi:

İlkbahar tipinin karakteristik özelliği şeftali, krem, fildişi veya açık bej tonundaki cilt rengidir. Normalde altın kahve tonunda bronzlaşır ve uzun süre rengi açılmaz. Cildi 30′ lu yaşlara kadar kolayca bronz renk alır, sonraları biraz zorlaşır. Çiller varsa altın tonundadır. Saçları sıcak bir tondadır, altın sarısından, bal rengine, açık kahveden koyu kahveye kadar geniş bir renk yelpazesindedir. Güneşte rengi altın tonlarında parlak ışıklara sahiptir. Saçları 40 yaşından sonra yavaş yavaş beyazlar. İlkbahar tipinin saçları küçük yaşlarda kızıl tonlarda olabilir. İlkbahar tipinin sonbahar eğilimli olanı da vardır ama bu ancak kapsamlı bir renk analizi ile ortaya çıkarabilir. Gözler, açık yeşil, ela, mavi veya kahve tonlarındadır. Kaşlar ise genelde sık ve gürdür. İlkbahar tipinin renk paletinde, içinde  %50  oranda sarı renk bulunan, sıcak renkler yer alır. Soğuk renkleri giyilmemelidir.

İlkbahar tipinin en uygun renkleri:

– Portakal rengi

– Kırmızı

– Fıstık yeşili

– Mercan rengi

– Çağla yeşili

– Somon rengi

 

Yaz Tipi:

Yaz tipinin renkleri soğuk tonlardadır. Cilt rengi pembe, pembe tonludur ve soğuk havalarda mavi yansımalara sahip olur. Bazı yaz tiplerinin cildi çok hassastır, güneşte fazla kalamaz ve bronz tene sahip olamaz. Bazısı ise hızlıca bronzlaşabilir.

Saçları küllü renklerdedir. Küllü sarıdan, orta kahverengiye kadar uzanır. Saçları 30 yaşlarından itibaren saçları beyazlaşmaya başlar. Gözleri mavi, yeşil veya koyu kahve olabilir. Gözünün beyazı kış tipi kadar beyaz değildir. Kaşlar seyrek olabilir. Yaz tipi soğuk renkleri tercih etmelidir.

En uygun renkler:

– Kırık beyaz

– Acı kahve

– Antrasit

– Şarap kırmızısı

– Leylak

– Denizci mavisi

 

Sonbahar Tipi:

Sonbahar tipi solgun bir cilt rengine sahiptir. Bazen pembeye yakın tonlarda ve çilli bir cildi vardır. 30’larından sonra çiller azalabilir. Genelde güneşte fazla kalamaz ve bronz bir tene sahip değildir. Saçları bakır renginden kestaneye, koyu bal renginden kahveye kadar uzanabilir. Saçları çok geç beyazlar. Gözleri genelde kahverengidir. Bazen fındık kabuğu veya siyah tonlarında olabilir. Sonbahar tipinin renkleri sıcaktır ve içinde sarı renk bulunduran yumuşak tonlardadır. Etkisi toprak tonlarında, derin ve sıcaktır. İlkbahar tipi soğuk renkler kullanmamalıdır.

 En uygun renkler:

– Bej

– Hardal rengi

– Kiremit rengi

– Zeytin yeşili

– Petrol rengi

– Krem

 

Kış Tipi:

Kış tipi soğuk renkleri çok iyi taşır. Renkleri net, kuvvetli ve her zaman mavi bir alt ton barındırır. Cilt rengi genelde şeffaf ve serindir. Pembe- bej, yeşilimsi, gri- bej ve bazen pamuk prenses tipi beyaz tondadır ve pek bronzlaşamaz. Çiller kış tipinde az görülür. Saçları koyu kahve, gri veya siyahtır. Genelde 20’li yaşlardan itibaren saçlarda beyazlar başlar, erken yaşta gümüş rengine yakın renkte ağırır ve bu renk kış tipine çok yakışır. Gözler ela, mavi ve mavinin tonlarında, bazende koyu kahve ve hatta siyah olabilir. Gözün beyazı çok belirgin, kaşlar genelde gür olur. Parlak, net, aydınlık, buz gibi serin renkler ona aittir.

En uygun renkler:

– Pink

– Fuşya

– Gri

– Beyaz

– Siyah

– Turkuaz

– Soğuk kırmızı

– Lila

– Siyah ve beyazın en iyi yakıştığı mevsim kış tipidir.

Sonuç olarak, tüm mevsim tipleri özelliklerine göre kendilerine uygun renkleri kullanırsa makyajsız dahi olsa daha genç, daha sağlıklı ve daha formda görünürler. Ve bu renkler özellikle yüze yakın bölgede kullanılırsa, ortaya mükemmel sonuçlar çıkar. Kendinize yakışan renklerinizle güzel günler dilerim.

 

 

Author:

Frankfurt Akademisi’nde iletişim tasarımcılığı bölümünü bitirdi. Almanya’da reklam sanat yönetmeni olarak görev aldıktan sonra, İstanbul’daki reklam ajanslarında çalışmalarına devam etti. İlk televizyon deneyimini kurulma aşamasındaki tv8’de yaşadı. Sanat yönetmeni kurumsal kimlik çalışmalarında görsel danışman olarak, pek çok projeye imza attı. Reklamların kamera arkasını anlatan ‘Pack Shot’ programının yaratıcısı ve kamera önündeki yüzü oldu. Hazırlayıp sunduğu programı on yıl boyunca tv8, 6 News, atv ve Show Tv’de izleyiciyle buluşturdu. Üniversite öğrencilerinin oyları ile en iyi “bilgi- eğitim ve kültür programı” ödülünün layık görüldü. Daha sonra da alternatif yaşam tarzı programları hazırlayıp sundu. Tv Programları yanı sıra WOW Otellerinin reklam ve iletişim danışmanı olarak görev aldı. Almanya’da Uluslararası Lisanslı Görgü kuralları Eğitmeni, eğitimlerini tamamladı. TRT’nin görsel danışmanı olarak görev yaptı. Ana Haber spikerlerinden, program sunucularına, muhabirlerden, üst düzey yöneticilere kadar; beden dili, görgü ve görüntü danışmanlığı eğitimleri verdi. Ayrıca çeşitli dergilerde aylık periyotta yararlı ve yaratıcı tavsiyeler paylaştı. Halen bireysel marka danışmanı olarak, şirket yöneticileri ve siyasilere kendilerini özgüvenli ve benzersiz şekilde ifade etmeleri konusunda danışmanlık hizmeti veriyor. Ayrıca modern görgü kuralları konusunda eğitmen ve konuşmacı olarak görev alıyor. Eğitimlerinde verdiği en önemli mesaj, görgü kurallarını kullanarak kendimizi tanımak ve bir marka olarak görmemizi sağlamak. Sosyal medyada modern görgü kuralları hakkında yaptığı paylaşımlar ile dikkat çekiyor. Deneyimlerini mizahı ve bilgisi ile birleştirerek paylaşımlarını etkileşimli hale getiriyor. Pratik vaka çalışmalarını espirili şekilde kullanarak, yemeklerde veya iş etkinliklerinde neyin önemli olduğunu, “hatalardan” nasıl kaçınılacağını ve kişinin kişiliğini nasıl daha fazla geliştireceğini anlatıyor.